TC İZMİR 2 İDARE MAHKEMESİ ESAS NO








T.C.

İZMİR
2. İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO : 2007/1694

KARAR NO: 2008/1651

DAVACI:

DAVALILAR:

VEKILI:

DAVANIN ÖZETİ: Türkiye Halk Bankası İzmir Bölge Koordinatörlüğünde Müdür Yardımcısı olarak görev yapmakta iken, 4046 sayılı Yasa uyarınca İzmir Merkez İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü emrine araştırmacı olarak atanmasına ilişkin işlem hakkında İdare Mahkemesince yürütmenin durdurulması ve iptal kararları verilmesi üzerine İzmir Bölge Koordinatörlüğü emrine Müdür Yardımcısı olarak İade edilen davacının 5230 sayılı Yasa’nın 7/c maddesi ile 4603 sayılı Yasa’nın Geçici 6, maddesine eklenen fıkra hükmü uyarınca istihdam fazlası personel sayılarak Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne Müfettiş olarak atanmasına ilişkin iplimin, Mahkeme kararın uygulanmadığı, işlemin yetki yönünden sakat olduğu, eski kurumuna iade edilmesi gerektiği ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

TURKIYE HALK BANKASI A.S.GENEL MUDI RLUGU

SAVUNMASININ ÖZETİ: Davada idarelerinin husumet mevkine alınmaması gerektiği, 5230 sayılı Yasa ile yasa koyucunun iradesinin bankalarda 399'sayili KHK'ye tabi personel çalıştırılmaması yönünde olduğunun açıkça görüldüğü; davacının anılan Yasa nedeniyle ve diğer kamu kurum veya kuruluşlarına nakli sağlanmak üzere Devlet Personel Başkanlığı’na bildirildiği; belirtilen nedenlerle davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

TAPU VE KADASTRO GENEL MUDURLUGU

SAVUNMASININ ÖZETİ: Dava konusu işlemin 4603 sayılı Kanuna göre tesis edildiği ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

DEVLET PERSONEL BAŞAKNLIĞI

SAVUNMASININÖZETİ: Dava konusu atama ile ilgili teklifin, 4046 sayılı Yasa’nın 4971 sayılı Yasa ile değişik 22. maddesine uygun olarak yapıldığı ve bu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TURK MILLETI ADINA

Karar veren İzmir 3. İdare Mahkemesi'nce gereği görüşüldü:

Davalı Türkiye Halk Bankası A.$. Genel Müdürlüğünün husumete ilişkin itirazı yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi.

Dava, Türkiye Halk Bankası İzmir Bölge Koordinatörlüğünde Müdür Yardımcısı olarak görev yapmakta iken, 4046 sayılı Yasa uyarınca İzmir Merkez ili Kültür ve Turizm Müdürlüğü emrine araştırmacı olarak atanmasına ilişkin işlem hakkında İdare Mahkemesince yürütmenin durdurulması ve iptal kararları verilmesi üzerine İzmir Bölge Koordinatörlüğü emrine Müdür Yardımcısı olarak iade edilen davacının 5230 sayılı Yasa'nın 7/c maddesi ile 4603 sayılı Yasa’nın Geçici 6, maddesine eklenen fıkra hükmü uyarınca istihdam fazlası personel sayılarak Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne Müfettiş olarak atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 22.maddesinde "Özelleştirme programına alınan kuruluşlarda (iştirakler hariç) ilgili kuruluş veya İdare tarafından istihdam fazlası personel belirlenmesi ya da bu kuruluşların kısmen veya tamamen satışı nedeniyle kamu tüzel kişiliğinin sona ermesi, devredilmesi, küçültülmesi, faaliyetlerinin durdurulması, kapatılması, tasfiye edilmesi halinde; bu kuruluşlarda programa alınma tarihi itibarıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak veya sözleşmeli statüde çalışmakta olanlar ile iş kanunlarına tabi olarak görev yapmakla birlikte toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanmayan genel müdür, genel müdür yardımcısı, teftiş kurulu başkanı, kurul başkanı, daire başkanı, müessese, bölge, fabrika, işletme ve şube müdürü, müfettiş ve müfettiş yardımcısı, müşavir ve başuzman unvanlı kadrolara atanmak suretiyle görev yapan personel, kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmek üzere yukarıda belirtilen işlemlerin tamamlanmasından itibaren on beş gün içerisinde İdare tarafından Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Nakil hakki tanınan bir kadro veya pozisyonda görev yapmakta iken İdare tarafından ihdas edilen ve iş kanunlarına tabi olan kadrolara atanmayı kabul edenler ile kuruluş özelleştirme programına alındıktan sonra kuruluşa naklen veya açıktan atananlar bu madde ile getirilen nakil hakkından yararlanamaz. İdare, özelleştirme programındaki kuruluşlarda nakil hakki kapsamında yer alan kadro ve pozisyonlardan boş bulunanları iptal etmeye, kadro ve pozisyonların yerini, ayni kuruluş bünyesindeki şirketler veya işyerleri arasında değiştirmeye yetkilidir. Özelleştirme programındaki herhangi bir kuruluşun personeli, İdare tarafından özelleştirilecek kuruluşlarda görevlendirilebilir ve yetkilendirilebilirler. Nakle tabi personelin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre kazanılmış hak aylık derecesinden aşağı olmamak kaydıyla, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında bulunan kamu kurum ve kuruluşlarının boş kadrolarından Devlet Personel Başkanlığınca tespit edilen kadroya, anılan Başkanlık tarafından kırk beş gün içerisinde ataması teklif edilir. 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamı dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarının (özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar hariç) mevcut boş kadro veya pozisyonlarına da ihtiyaçlar doğrultusunda atama teklifi yapılabilir. Bu personelden 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (1) sayılı cetveldeki kadrolarda istihdam edilmekte olanlar ile burada sayılan unvanlarla çalışan diğer statülerdeki personelin atama teklifleri araştırmacı unvanlı kadrolara yapılır. Ancak (1) sayılı cetvelde yer alan, mesleğe özel yarışma sınavı ile giren ve belirli süreli meslek içi eğitimden sonra özel bir yeterlik sınavı sonucunda göreve alınanların atama teklifleri, söz konusu görev unvanına uygun kadrolara yapılır. Devlet Personel Başkanlığı tarafından gönderilen atama teklif yazısının atamayı yapacak kamu kurum ve kuruluşuna intikalinden itibaren otuz gün içerisinde bu kurum ve kuruluş tarafından atama işlemlerinin yapılması zorunludur. Naklen atanan personel hakkında geçici 9 uncu madde hükümleri dikkate alınır."hükmü yer almıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden, 1980 yılında 4 yıllık yüksekokuldan mezun olan davacının 1982 yılında müfettiş yardımcısı olarak Türkiye Halk Bankasında göreve başladığı, 1987 yılında müfettişliğe atandığı, daha sonra ayni bankada banka şube müdürlüğü görevinde bulunduğu, İzmir Bölge Koordinatörlüğünde Müdür Yardımcısı olarak görev yapmakta iken 4046 sayılı Yasanın 22.madde hükmüne dayanılarak İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü emrine Araştırmacı olarak atandığı, bu işlemin iptali istemiyle açtığı davada, İzmir 3.İdare Mahkemesinin 3.5.2007 tarihli, E:2006/1976 sayılı kararıyla dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulduğu, bu karar uyarınca 31.07.2007 tarihinde eski görevine ifade edildiği, daha sonra, 5230 sayılı Yasa’nın 7/e maddesi ile 4603 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesine eklenen fıkra hükmü uyarınca diğer kamu kurum ve kuruluşlarına naklinin sağlanması amacıyla davacının isminin Devlet Personel Başkanlığı’na bildirildiği, bilahare dava konusu işlemle davacının anılan Mahkeme kararındaki gerekçeye uygun olarak Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü emrine Müfettiş olarak atanması üzerine bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

5230 sayılı Yasa’nın 7/e maddesi ile 4603 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesine eklenen fıkrada, "399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi olmakla birlikte halen bankalarda çalışmakta olup başka kurumlara nakli sağlanamayan personel, bu Kanun'un geçici I inci maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca işlem tesis edilmek üzere Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilir." hükmüne yer verilmiştir.

Pamukbank Türk Anonim Şirketi`nın Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi'ne Devri ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 16.7.2004 tarih ve 5230 sayılı Kanun, 31.7.2004 tarihli, 25539 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup; Yasa’nın 7. maddesinin gerekçesi incelendiğinde, bu maddenin; 4603 sayılı Yasa ile Özel hukuk hükümlerine tabi kılınan bankalarda, anılan Yasa'da 31.12.2002 tarihinden sonra özel hukuk hükümlerine tabi olmayan personel çalıştırılmayacağı hükme bağlanmasına rağmen, idare mahkemelerinin vermiş olduğu kararlar sonucu geri dönen bu kapsamdaki personelle ilgili olarak karşılaşılan sorunların ve hukuki ihtilafların giderilmesini sağlamak amacıyla getirildiği anlaşılmaktadır.

5230 sayılı Yasa’nın 7. maddesinin (e) bendi ile 4603 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesine eklenen fıkra hükmü ve 7. maddenin yukarıda değinilen gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde; yasa koyucunun iradesinin, 4603 sayılı Yasa kapsamındaki bankalarda artik 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi personel çalıştırılmaması yönünde oluştuğu; banka yönetim kurullarına bu kanun hükmü kapsamında bulunan personelin,4046 sayılı Yasa’nın 22.maddesi uyarınca diğer kamu kurum ve kuruluşlara naklini sağlamak üzere Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilmesi dışında bir seçenek bırakılmadığı ve bu konuda bağlı yetki içinde tutuldukları; Yasa hükmünün " açıkça" ve "emredici" bir bicimde, bu kapsamdaki personelin Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilmesini zorunlu kıldığı görülmektedir.

Anılan Yasa’nın ulaşmayı hedeflediği amaç ve Yasa’nın açık ve emredici nitelikteki hükmü karşısında; sözü edilen fıkra kapsamda kalan banka personelinin, daha önce 4603, 4684 ve 4743 sayılı Yasaların Geçici 1. maddelerinin (3) numaralı fıkralarında öngörülmüş olduğu şekilde, bankaların yönetim kurullarınca "yeniden" istihdam fazlası personel olarak belirlenmelerinin söz konusu olmadığı açıktır.

Bir başka anlatımla; 5230 sayılı Yasa’nın değinilen hükmü, bankaların yönetim kurullarına, bu kapsamdaki personelin (4046 sayılı Yasa’nın 22. maddesine göre başka kurumlara naklinin sağlanması amacıyla) Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilmesini "zorunlu kılan" bir nitelik arz etmekte; halen Banka'da 399 sayılı KHK'ye tabi olarak çalışan ve banka kurumlara nakli sağlanamayan personelin "yeniden istihdam fazlası personel olarak belirlenmelerini" gerektiren bir düzenlemeyi öngörmemektedir.

Bu yeni hukuksal durum karşısında, dava konusu işlemin, davacının iddiasının aksine, adi gecenin yeniden istihdam fazlası personel olarak belirlenmesine ilişkin işlem niteliğinde kabul edilmesine olanak bulunmadığından, Danıştay Beşinci Dairesi'nin önceki kararlarında vurgulanan "istihdam fazlası personel olarak belirleme işleminin, ilgilimin sicili, başarı düzeyi, yetkinliği, eğitim durumu, hizmet süresi, unvanda bekleme süresi, yaşı, disiplin cezaları gibi birtakım nesnel ölçütler esas alınarak yapılacak değerlendirme sonunda tesis edilmesi gerektiği" yolunda ki gerekçenin, 5230 sayılı Yasa kapsamında kalan personel açısından geçerli olmadığı açıktır.

Bu durumda, 5230 sayılı Yasa’nın 7/e maddesiyle 4603 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesine eklenen fıkra hükmü ile 4046 sayılı Yasa’nın 22. maddesinin yukarıda değinilen hükmü karşısında, yukarıda anılan Mahkeme kararındaki gerekçe de dikkate alınarak davacının görev unvanı da gözetilmek suretiyle Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü emrine Müfettiş olarak atanmasına ilişkin davalı idare işlemin de mevzuata ve hukuka aykırılık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davanın reddine, aşağıda dokumu yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 350,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı Türkiye Halk Bankası A.S.Genel Müdürlüğüne verilmesine, posta ücretinden artanın istemi halinde davacıya iadesine, kararın tebliği tarihinden itibaren otuz (30) gün içinde Danıştay’da temyiz yolu açık olmak üzere 28.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.





Tags: mahkemesi̇ ------------------, mahkemesi̇, i̇dare, i̇zmi̇r