ENDOMETRIAL PATOLOJILERIN DEĞERLENDIRILMESINDE TRANSVAGINAL ULTRASONOGRAFI SALINE INFUSION SONOHISTEROGRAFI VE

ENDOMETRIAL CARCINOMA WORK AID PATIENT NAME   HOSPITAL
ENDOMETRIAL PATOLOJILERIN DEĞERLENDIRILMESINDE TRANSVAGINAL ULTRASONOGRAFI SALINE INFUSION SONOHISTEROGRAFI VE
UTERUS ENDOMETRIAL CANCER CHECKLIST 子宮內膜癌病理報告(含MMMT) 根據2009 FIGO STAGE SYSTEM

WOMENS CANCER SCREENING ENDOMETRIAL CANCER NO CURRENT RECOMMENDATIONS


Endometrial patolojilerin değerlendirilmesinde transvaginal ultrasonografi, saline infusion sonohisterografi, ve tanısal histereskopinin prospektif karşılaştırılması

(A prospective comparison of transvaginal ultrasound, saline infusion sonohysterography, and diagnostic hysteroscopy in the evaluation of endometrial pathology Fertility and Sterility
Volume 94, Issue 7 , Pages 2720-2725, December 2010)

Transvaginal ultrasonografi (TVS) uterin patolojilerin değerlendirilmesinde evrensel kabul gören ilk aşama non invaziv tanısal prosedürdür. Saline infusion sonohysterography (SIS) endometrial patolojilerin tanısında ileri bir metot olarak TVS’nin değerini artırmıştır. Endometrial patolojilerin tanısında SIS’in sensitivitesi %87, spesivitesi %66’dan fazla olarak verilmektedir. Ayrıca, maliyet etkinlik analizi yapıldığında, menorajinin değerlendirilmesinde ilk basamak SIS ilk basamak tanısal histereskopiden (TH) üstün olarak görülmektedir. Lakin her ne kadar sensitivite ve spesivite açısından bakıldığında tanısal performansı birçok çalışmayla gösterilmişse de, TVS ve TH ile karşılaştırmalı tanısal değeri araştırılmamıştır. Bu prospektif çalışmada semptomatik kadınlarda endometrial lezyonların tespitinde TVS, SIS ve TH’nin tanısal performansı karşılaştırılmaktadır.

Çalışma prospektif, kontrollü ve kör olarak planlanmış ve güncel literatür değerlendirilerek yapılan power analizi neticesinde outpatient olarak değerlendirilen 105 hasta çalışmaya alınmıştır. PID, gebelik ve geçirilmiş uterin cerrahi olguları çalışmaya alınmazken, premenopozal AUK, infertilite ve posmenopozal vaginal kanamalı hastalar çalışmaya dahil edilmiştir.

Çalışmaya alınan hastalara daima aynı araştırıcı tarafından TVS yapılırken daha sonra başka bir araştırıcı tarafından SIS yapılmıştır ve çalışmacılar birbirinin sonuçları hakkında bilgi sahibi olmamışlardır. Ertesi gün farklı üçüncü bir araştırıcı tarafından tanısal histereskopi ve histolojik tanı için doku örneği alınması işlemi yapılmıştır.

Kesin tanı histereskopik ve histolojik bulgulara göre konarken, histolojik tanı histereskopik bulgulara tercih edilmiştir. Endometrial patoloji ve intra kaviter kitlelerin tanısı histolojik sonuçlardan sonra kesinleştirilirken tüm bu işlemler sırasında standart sonografik ve histereskopik kriterler kullanılmıştır.

‘’Endometrial patoloji’ kapsamına endometrial hiperplazi ve karsinoma, ‘’intracaviter kitle’’ kapsamına endometrial polip ve myom alınırken, ‘’yapısal anomali’’ ile konjenital uterin anomali ve uterin sneşi tarif edilmiştir.

Başlangıçta çalışmaya alınan 105 jinekolojik semptomlu kadından 55’i premenopozal anormal uterin kanama, 28’i infertil ve 22’si ise postmenopozal kanama olgularıdır. Her üç prosedürün yapılamadığı 7 olgu çalışma dışı bırakılmıştır. Servikal stenoz nedeniyle 2 olguya SIS yapılamamıştır. Tanısal histereskopi yapılamayan 5 olgunun üçü submukoz myom nedeniyle histerektomiye giderken iki olguda D/C yapılmıştır.



Yapılan ROC analizleri sonucunda endometrial patolojinin değerlendirilmesinde tanısal histereskopi (TH) en doğru tanısal teknik (AUC=0.953) olarak belirlenirken bunu SIS (AUC=0.759) ve TVS (AUC=0.725) izlemektedir. Dahası, ikili karşılaştırmalar sonucuna göre TH’nin SIS ve TVS’ye göre istatistiki anlamlı düzeyde üstün tanısal performans gösterdiği ortaya konmuştur. Anomalilerin tanısında TVS ve SIS eşit değere sahip bulunmuşlardır.

Hiperplazi ve endometrial kanser gibi endometrial patolojilerin değerlendirilmesinde TH yine en etkin tanısal teknik iken onu sırasıyla SIS ve TVS izlemiştir ancak aradaki fark istatistikî olarak anlamlı değildir. TVS ve SIS arasında endometrial lezyonların tanısı açısından fark bulunmamıştır.

İntracaviter kitlelerin (endometrial polip veya submukoz myom) tanısında TH en etkin tanısal yöntemken onu sırasıyla SIS ve TVS izlemektedir. TH istatistiki olarak anlmlı olarak diğer iki yöntemden üstün bulunurken, SIS yine anlamlı olarak TVS’den üstün bulunmuştur. Yapısal anomalilerin değerlendirilmesinde hiçbir yöntemin diğerine üstünlüğü gösterilememiştir.

Önceki çalışmalarda ROC analizi yapılmamış olması nedeniyle bu çalışma sonuçlarını birebir karşılaştırmak uygun olmasa da sonuçlar önceki çalışmalarla bir çok noktada uyumlu bulunmuştur. Semptomatik kadınlarda endometrial patolojilerin ilk değerlendirilmesinde SIS yapılması TVS’ye göre ek bilgi sağlamamaktadır. En iyi tanısal metot TH olmakla birlikte pahalı ve invaziv bir metottur.

Endometrial hiperplazi ve kanser TVS veya SIS ile ayırt edilemez. TVS sırasında endometrium kalınlığı ölçülür ve artmış endometrial kalınlıkta endometrial patolojiden şüphelenilir. Bu çalışmada TVS endometrial hiperplazi veya endometrial kanserlerin intracaviter lezyonlardan ayırt edilmesinde yetersiz kalmıştır, dolayısıyla birçok endometrial polip ve myom bu yöntemle tam olarak tanınamamıştır. TVS’nin endometrial patolojilerin tanısında spesivitesi bu nedenle SIS ve TH ile karşılaştırıldığında düşüktür. Polipoid fonksiyonel endometrium küçük polipleri taklit edebilir ve bu durum onların intracaviter lezyonlarla karıştırılmasına sebebiyet verebilir. TH de lezyon görüldüğünde biyopsi alınması şarttır. Endometrial kanser şüphesi varlığında TVS, SIS veya TH yapılması biyopsinin yerine alamaz.

İntracaviter kitlelerin (submukoz myom ve endometrial polip) tanısında tanısal histereskopi, TVS ve SIS’e göre en iyi teknik olarak görünmektedir. SIS istatistikî olarak anlamlı olarak TVS den daha fazla tanısal etkinliğe sahiptir. Bulguların ışığında SIS endometrial patolojilerde TVS’ye ek katkı sağlamazken intracaviter lezyonlarda belirgin olarak anlamlı üstünlüğü bulunmaktadır. İntracaviter lezyondan TVS ile şüphelenildiğinde işlem SIS ile tamamlanmalıdır. Bu yolla gereksiz TH yapılmamış olur veya ileri histereskopik prosedür için gerekli hazırlık yapılır.

Yapısal anomalilerin araştırılmasında her üç yöntemin tanısal performansı arasında anlamlı fark bulunmamıştır. Kesin tanı ve tedavide operatif histereskopi gereklidir.

Çalışmanın sonuçları endometrial patoloji şüphesi varlığında hangi tanısal prosedürlerin başlangıçta yapılması konusunda kaliteli ve değerli bilgiler vermektedir. Tanısal histereskopi endometrial anormalliklerin değerlendirilmesinde SIS ve TVS den daha iyi bir teknik olarak öne çıkmaktadır. Bununla birlikte SIS intracaviter lezyonların değerlendirilmesinde TVS’ye göre çok daha değerlidir. Endometrial polip veya myom şüphesi varlığında TH’den önce rutin SIS yapılması optimal preoperatif hazırlık yapılmasında klinisyene yardımcı olur.





Tags: değerlendirilmesinde transvaginal, lezyonların değerlendirilmesinde, saline, patolojilerin, değerlendirilmesinde, transvaginal, infusion, sonohisterografi, ultrasonografi, endometrial